Ana Menü
7 yaşındayım namaza başlıyorum Haydi Çocuklar Namaza -Kartal Namaz Alışkanlığı Kazandırmada Hatırlatmanın Önemi Niçin İbadet Etmeliyiz? Çocuklarımızın Namaz Eğitimi Çocuklarımıza namaz eğitimi nasıl verilebilir Okullara Mescid Yönetmeliği Çocuklarımızı Camiye Alıştırma Çocuklar İçin Kitap Listesi Çocuğumuza Namazı Nasıl Sevdiririz?
E-Bülten
Sayac



İstatistikler Yükleniyor ..!

Okul Vakitlerinde Namaz

Okul Vakitlerinde Namaz

Okul Vakitlerinde Namaz

Okullar çocuklarımızın dinî ve ahlâkî eğitimlerinin sağlandığı verimli bir merkez olma sorumluluğu taşımaktadır. Fakat özellikle dinî ve ahlâkî eğitimde bu seviyenin yakalanması bir tarafa okullar bizzat dinî eğitimi sadece kültürlenme ile sınırlandırmakta, ahlâkî eğitimi ise pratikten uzak teorik bir bilgi yüküne dönüştürmektedir. Okullarda namaz öğretimi sadece 6 sınıfta verilmekte ve bu da daha çok namazın kılınışının öğretilmesi ile sınırlıdır. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin süresinin yetersizliği ve konularının çokluğu nedeniyle din eğitiminin yöntem ve pratikleri açısından namaz eğitimi okullarda verilememektedir. Hatta ders müfredatına girmiş olan ve öğretilmesi ders öğretmeninin sorumluluğunda olan namazın kılınma imkânı, bizzat o dersin verildiği okuldaki keyfi uygulamalarla engellenmektedir. Bu sebeple aileler asla bu dersin müfredat ve uygulamalarını yeterli görmemeli, bu konuda çocuklarına daha ciddi alanlarda eğitim imkânı aramalıdırlar. Böylece alıştırma ve eğitim boyutu çoğunlukla aile ve camiye kalmaktadır.

7 Yaş (sevdirme-alıştırma-eğitim) dönemi ile çocuklarımız okula başlamakta ve her gün ortalama 6 saatini okulda geçirmektedirler. Tam gün ve ikili eğitim (sabahçı-öğlenci) yapılan ilköğretim ve liselerde, öğlen okula giden çocuklarımızın kışın öğle, ikindi ve akşam namazlarını, diğer zamanlarda da öğle ve ikindi namazlarını okulda kılmaları gerekmektedir. Ancak çoğu okullarda namaz kılmak için mekân ayrılmadığından öğrenciler bu namazlarını okullarında kılamamaktadırlar. Ancak okul-dışı zaman diliminde vakti çıkmayan namazlarını kılabilmektedirler. Bu sebeple sadece hafta sonları namazlarını beş vakit olarak kılabilmektedirler.

İbadeti yerine getirmede ve çocuklarımıza namaz eğitimi vermede en temel esas olan devamlılık ilkesi okullarda ibadete uygun mekânlar olmaması sebebiyle uygulanamamaktadır. Çocukların okulda olduğu zaman diliminde namaz eğitimi açısından bir boşluk doğmakta ve çocukları namaza alıştırma işi sekteye uğramaktadır. Çocuklar hafta içi okulda olduğu zaman diliminde namazlarını kılamadığından bir çelişki yaşamaktadırlar ve bu durum onları ve ailelerini rahatsız etmektedir. Bu durum aynı zamanda namazın her şart ve ortamda kılınmasının gerekliliği konusundaki temel kararlılığı da zedelemekte, çocukları mecburî şartlar altında namazın kılınmayacağı veya kazâ yapılabileceği gibi yanlış bir düşünceye sevk etmektedir.

Çoğu aile namaza alıştırmada ve süreklilik kazandırmada çocukların bazı namazları kılamadıklarını görmekte ve tek başına bu durumu çözememektedir veya nasıl çözebileceğini bilememektedir. Bu konuda ailelerin çocuklarının okullarına gidip ibadet özgürlüğü çerçevesinde dilekçelerle bu ihtiyaçlarının karşılanmasını dile getirmeleri gerekmektedir. Okul idarecilerinden öğrencilere namaz kılabilecekleri bir mekân tahsis edilmesini istemelidirler. Bu konuda herhangi bir yasaklayıcı hüküm ve mevzuat bulunmadığı unutulmamalıdır. Hatta Resmî Gazete’de yayınlanan 7 Eylül 2013 tarihli ve 28758 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 99/2 nolu maddesinde okul idaresinin talep olması halinde ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekân oluşturması gerektiğine işaret edilmiştir. Bunun yanında 1982 Anayasası’nın 24. maddesinde ifadesini bulan Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. …İbadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.” ilkesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı’na, İlçe ve Okul Müdürlükleri’ne bu konuda dilekçeler verilmelidir. İbadet hakkı kazanılmış bir hak olarak görülmeli asla yasak ve suç olan bir talep gibi görülmemelidir. Namaz kılmayı isteyen bir kişinin bu talebinin kınanması ve talebinden dolayı aşağılanması yürürlükteki anayasaya göre asıl suç teşkil eden unsurdur.

Unutulmamalıdır ki ergenlik çağına gelmiş yetişkin genç müslümanların namaz kılmaları farzdır. Başta okullarda olmak üzere inanların toplu olarak bulunup uzun süre kalmak durumunda oldukları her yerde namaz için uygun yerler ayrılmalıdır. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede bu istekler asla anormal talepler değildir. Bu talebe karşı çıkmak için siyasî, hukukî, sosyal, ahlâkî, dinî hiçbir engel de yoktur. “Okul okumak içindir, namazlarını camide kılsınlar” yaklaşımın da bu sebeple geçersizdir. Çünkü Allah’a inanan bir gencin amacı okulları camiye çevirmek değil, sadece belirli vakitlerde kılınması gereken namaz ibadetini ifa etmektir.

 

 

 


Üye Girişi
Foto Galeri
Ziyaretçi Defteri
Anket
Web Sitemizi Beğendiniz mi ?

YukariCik